Bilimin sürekli olarak gelişmesi ile uzmanlık alanlarının sayısında da gözle görülür artışlar yaşanmaktadır. Buna bağlı olarak; bir vaka ile ilgili genel bir yaklaşım sergileyebilmek için, birden fazla tıp uzmanlığı alanının koordineli çalışması gerekmektedir. Doğru bir tanı konulması ve o tanıya göre doğru tedavi uygulanabilmesi için farklı uzmanlık alanlarındaki hekimler, kendi uzmanlıklarını sergilerken, bir diğer uzman hekimin bilgi, tecrübe ve teknik desteğine ihtiyaç duyarlar. Hekimlerin hastaların tedavisi için, farklı bir uzmanlık alanında çalışan başka hekimlerden o uzmanlık alanına göre her konuda aldığı yardım ya da danışmanlık, konsültasyon ya da ifade edilmektedir.
UZMAN DİŞ HEKİMİ KOLSÜLTASYONU
Hekimler, gerek tıp hekimleri olsun diş hekimleri olsun; hastalara doğru tanının konması, tedavi sonrası ortaya çıkabilecek yeni problemlerin önlenmesi ya da hastalara en uygun tedavi yönteminin uygulanabilmesi için birbirlerinden konsültasyon desteği isteyebilirler. Hekimler hastaslarına koydukları tanılardan ya da düşündükleri tedavi yöntemlerinden emin değillerse veya hekimler hastalarının tedavileri için kendi uzmanlık alanları dışında özel bilgi ve beceri ya da tecrübeye sahip değillerse, alanında uzman bir hekimden konsültasyon desteği isteyebilirler. Bu destek tıp hekimi, uzman tıp hekimi, diş hekimi, uzman diş hekimi arasında olabildiği gibi uzman tıp hekimi ile uzman diş hekimi arasında da olabilir. Diş hekimi ile tıp hekimi arasındaki konsültasyon desteği medikal ve dental konsültasyon desteği şeklinde iki farklı halde olabilir.
Diş hekimi, aşağıda yer alan gerekçelerle tıp hekiminden medikal konsültasyon desteği alabilir:
1) Hastanın medikal değerlendirilmesi ve bu değerlendirme sonrası uygulanacak tedavi yöntemi için,
2) Hastanın tedavisine yönelik laboratuar testleri ya da kan tetkiki gibi medikal bilgilere ihtiyaç duyulursa,
3) Hastaların medikal tedavilerinde herhangi bir değişikliğe ihtiyaç duyuluyorsa, (Örneğin antikoagülan kullanan bir hasta için cerrahi müdahaleden önce uygulanacak antikoagülan dozunun hastaya uygun olarak ayarlanması gibi)
4) Bunun yanında, diş hekimi hastasından net bir şekilde medikal anamnez alamıyorsa, hastasının verdiği anamnezde net ve anlaşılır bir durum ortaya çıkmamışsa,
5) Hastanın ağız bölgesinde yer alan problemin farklı bir hastalıktan kaynaklandığı düşünülüyorsa.
Tıp hekimi de benzer şekilde diş hekiminden hastanın tedavisi ile ilgili dental konsültasyon desteği isteyebilir. Bu da şu nedenlerle olabilir:
1) Hastasının dental (diş) bölge ile ilgili şikayetinin ortadan kaldırılması,
2) Hastaya uygulanmak istenen tedavi yöntemlerinden radyoterapi ya da kemik iliği transplantasyonu gibi tedaviler sonrasında oluşma ihtimali olan komplikasyonların önüne geçilmesi,
3) Belirli bir bölgede enfeksiyon oluşması düşünülen bir hastada dişi oluşturan dokuların ve odakların belirlenmesi için.
Önemli Uyarı!
Bu makale ile genel Ağız Sağlığı ve Diş Tedavileri hakkındaki konulara ilişkin bilgi verilmesi ve bu konuların anlaşılmasına katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.
Bununla profesyonel tavsiye, tanı ya da tedavi amaçlanmamaktadır. Sağlık durumunuza ya da tedaviye yönelik tüm sorularınızı her zaman diş hekiminizin ya da alanında yetkin bir sağlık uzmanının tavsiyesine başvurun.
Profesyonel danışmanlık
ALTINDENT Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimizde geleneksel tedaviler yanında günün en yeni ve en modern yaklaşımlarıda önerilerimiz içinde yer alır. Hem tedavi öncesi hem de tedavi sonrasında yapılması gerekenler hakkında detaylı olarak bilgilendirilirsiniz ve hiç bir zaman size destek vermeyi bırakmayız.
Antalya, ALTINDENT Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Doktorları ve sağlık personelleri ile siz hastalarımıza gülüşünüzü geri kazandırırken hayat kalitenizi de arttırırız.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümleri
En sık karşılaşılan Ağız ve Diş Sağlığı Problemleri ve Çözümlerini ALTINDENT Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi hekimleri cevaplıyor. En sık karşılaşılan sorular ve cevapları bu bölümde bulabilirsiniz.
Ortodontik tedavi ihtiyacınızı sadece diş hekimi veya ortodontist belirleyebilir. Kapsamlı medikal ve dental özgeçmişiniz , ağız ve diş muayenesi , çene modellerinizin oluşturulması ve özel bazı röntgen filmleri ve fotoğrafınızın çekilmesi gibi birçok tanı yöntemini içeren bir muayeneden sonra, ortodontik tedaviye ihtiyacınızın olup olmadığı ve yapılacak tedavinin türü belirlenebilir. Aşağıdakiler mevcutsa ortodontik tedaviye ihtiyacınız olabilir:
- Overbite, üst ön dişler alt ön dişlere göre çok önde konumlanmıştır.
- Underbite alt ön dişler üst ön dişlere göre daha önde ya da üst dişler alt dişlere göre daha geride konumlanmıştır.
- Crossbite (çapraz kapanış) alt ve üst ön dişler üst üste kapanır.
- Openbite (açık kapanış) üst ön dişlerinizin orta hattı alt ön dişlerinizin orta hattı ile çakışmaz.
- Boşluklar diş çekimi nedeniyle ya da doğal olarak dişler arasında boşluklar olması.
- Çapraşıklık çenelerde dişlerin dizilimi için yeterli yer olmaması.
Diş problemleri, gençlik yıllarında ortaya çıkabilir. Ağız sağlığını etkileyen konular hakkında bilgi sahibi olmak doğru kararları vermeyi kolaylaştırır.
- Ortodonti — Çarpık dişlerini veya düzgün olmayan çene hizalamasını düzeltmek için, 13 yaşından küçük gençlerin çoğunun ve 13-19 yaşları arasındaki gençlerin diş telleri takması gerekebilir. Birbirine uyumlu temas etmeyen dişlerin temiz kalması daha zordur, erkenden kaybedilme ihtimalleri daha yüksektir ve çiğneme kasları üzerinde ekstra strese neden olurlar. Ortodontik muayene sonucunda, diş teli takılmasına ihtiyacınız olup olmadığını ve nasıl bir tedavinin sizin için doğru olduğunu belirlenecektir. Diş teli takıyorsanız, dişlerinizi uygun şekilde temizlemek için daha fazla özen göstermelisiniz.
- Ağız Koruyucuları — Spor yapıyorsanız, ağız koruyucuları gülüşünüzü korumak için çok önemlidir. Bu cihazlar genellikle üst dişleri kaplar ve diş kırılmalarını, dudakların kesilmesini ve ağzınızda başka bir hasarın meydana gelmesini önleyecek şekilde tasarlanırlar. Alt çenenizde diş teli veya diğer sabit diş protezi (örneğin köprü) varsa, diş hekiminiz bu dişler için de bir ağız koruyucu önerebilir.
- Beslenme — Beslenmenin diş sağlığınızdaki rolü çok önemlidir. Birçok gıda ve içecekte bulunan şekerler ve nişastalar, diş minesini tahrip eden, plak oluşumunu destekler. Yediğiniz ve içtiğiniz atıştırma sayısını azaltınız – şeker veya nişasta içeren yiyecek ve içecekleri her tüketişinizde, dişleriniz, 20 dakika veya daha fazla bir süre boyunca asit saldırısına maruz kalır. Beş gıda grubunu içeren dengeli bir beslenme ile, diş sağlığınızda büyük bir fark yaratabilirsiniz. Atıştırmak için; peynir, çiğ sebzeler, sade yoğurt veya meyve gibi besleyici gıdaları tercih edin.
- Sigara — Sigara içmiyor veya tütün çiğnemiyorsanız, başlamamanızda fayda var. Diğer sağlık problemlerine ek olarak , sigara dişlerinizi ve dişetlerinizi lekeleyebilir, dişleriniz üzerinde oluşan tartarı boyayabilir ve nefesinizin kötü kokmasına neden olabilir. Uzun vadede tütün, sigara ve puro çiğnenmesi, ağız kanseri ve dişeti hastalığının gelişme riskini arttırır. Tütün kullanıyorsanız, bunun diş hekiminiz ve doktorunuza söyleyin ve karşılaştığınız herhangi bir ağız problemini onlara söylediğinizden emin olun.
- Ağız Piercingi — Popüler olmasına rağmen, ağızpiercingi enfeksiyonlar, kontrol edilemeyen kanama ve sinir hasarı gibi komplikasyonlara neden olabilir. Gevşeyen çivileri, veya halkalardan dolayı boğulabilirsiniz ve metal takı da dişleri çatlatabilir ve dişetlerinize zarar verebilir. Ağız piercingi yaptırmayı düşünüyorsanız, bunu diş hekiminize söyleyin , en güvenli şekilde yapmanıza yardımcı olabilir.
- Yeme Bozuklukları — Hem bulimia (aşırı yeme ve kusma) hem de iştahsızlık (kusmaya yol açan aşırı kilo alma korkusu), diş minesini aşındırarak, dişlerin görünümünü doğrudan etkileyen ciddi bozukluklardır. Bir diş hekimi, kötü bir durumdaki diş minesini düzeltebilirken, – kendi kendini kontrol gibi psikolojik sorunların ele alınmasını gerektiren potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durum olan – yeme bozukluğunu tedavi edemez. Yeme bozukluğunuz varsa – veya sizde böyle bir şey olabileceğini düşünüyorsanız – doktora başvurun.
Diş hekimi tarafından yapılan temizlik, gıda ve tütünün neden olduğu dış yüzeydeki lekelenmeyi temizler. Beyazlatıcı ajan içeren bir diş macunu kullanımı da diş hekimi ziyaretleri arasında bu yüzey lekelerinin çıkartılmasına yardımcı olabilir. Eğer lekeler uzun yıllardır mevcutsa , bu inatçı dış yüzey lekelerini çıkartmak için dişlerinizin profesyonel olarak beyazlatılması gerekebilir.
İç lekeler, beyazlatılabilir dolgu yapılabilir veyakaplanabilir (kuronlanabilir). Bu yöntemlerden her biri güvenli ve etkili olmasına rağmen, diş hekiminiz dişlerinizin durumu ve elde etmek istediğiniz sonuçlara bağlı olarak sizin için uygun olan tedaviyi önerecektir.
Dental plak da denilen mikrop tabakasının dişler üzerinde birikmesine izin verilirse bu tabaka içinde yaşayan bakteriler tarafından üretilen zararlı maddeler dişetlerinde iltihaba yol açar. Dişeti hastalığının bu erken dönemine ‘gingivitis’ denir. Gingivitis aşamasi Resim 1’de görüldüğü gibi hafif kızarıklıkla kendini belli edebileceği gibi görüntü olarak daha hafifte olabilir.
Görüntülü Görüşme ve Klinik Randevusu
Online Randevu Sistemi
“Hizmet Kalitesi Mükemmel”
İsvec’den geliyorum gelmeden önce çok düşündüm, Antalya’ya gelme karari aldim ve gelip gördukten sonra cok doğru karar verdigimi düşündüm. Havaalanindan beni karsilama ve otele birakma ve otelden klinige servis yapmalari samimiyetleri ve güler yüzlü olmalari beni cok mutlu etti. Doktorlar cok profesyonel ve son teknolojiye sahipler.
ALTINDENT ailesine çok teşekkür ederim
Shona Jones